Ukrayna’daki işgalin yıldönümünde Çin’in, Ukrayna’daki krizin çözümüne dair sunduğu önerilere Rusya’dan yanıt geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada Çin’in önerileri olumlu bulunurken, “24 Şubat’ta Çin Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde “Ukrayna Krizinin Siyasi Çözümüne İlişkin Çin’in Pozisyonu” başlıklı bir belge yayınlandı. Açıklamada, “Çinli dostların Ukrayna’daki ihtilafın barışçıl yollarla çözümüne katkıda bulunma yönündeki samimi arzularını çok takdir ediyoruz. Pekin’in görüşlerini paylaşıyoruz. BM Şartı’na, insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukuk normlarına, güvenliğin bölünmezliği ve bir ülkenin güvenliğinin diğerinin güvenliğine zarar verecek şekilde güçlendirilmemesi gerektiği ilkelerine bağlıyız. Çinli meslektaşlarımız gibi biz de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin izin vermediği her türlü kısıtlayıcı tedbiri gayri meşru buluyoruz ve bunun haksız rekabetin ve ekonomik savaşın kaba bir aracı olduğunu düşünüyoruz” ifadeleri yer aldı.
Açıklamanın devamında Rusya’nın, NATO ve ABD’ye geçtiğimiz yıllarda güvenlik garantilerine ilişkin önerilerde bulunduğu hatırlatılarak, “2021’in sonunda ortaya koyduğumuz, Rusya Federasyonu ile ABD arasında güvenlik garantilerine ilişkin ve Rusya’nın güvenliğini sağlamaya yönelik bir anlaşma imzalamaya dönük teklifimiz sunuldu. NATO ve batılı devletler tarafından teklifimizin reddedilmesine üzüldük” ifadeleri kullanıldı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Çin’in sunduğu önerilerde sorunun diplomatik yollarla çözüm bulunması fikrine katıldıklarını belirterek, “Ukrayna krizine gelince, Rusya, özel askeri operasyonun diplomatik yollarla hedefine ulaşmasına açıktır. Bu, Ukrayna’ya Batı silahları tedariki ve paralı asker akışının durdurulması, çatışmaların sona ermesi, Ukrayna’nın tarafsız statüye geri dönmesi, halkların kendi geleceğini tayin hakkının uygulanmasının bir sonucu olarak ortaya çıkan yeni bölgesel realitenin tanınması, Ukrayna’nın militarizm ve Nazizmden arındırılması ve topraklarından kaynaklanan tüm tehditlerin ortadan kaldırılması anlamına geliyor” denilirken açıklamanın sonunda ise Ukrayna’da yaşayan halkın ana dilinde konuşma, eğitim alma ve tüm Ukrayna halkının temel haklarının korunması gerektiği vurgulandı.